Türk asker, devlet adamı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur. 1881 yılında Selânik’te, Kocakasım Mahallesi Islâhhâne Caddesi’ndeki üç katlı bir evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım’dır.
Türk asker, devlet adamı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur. 1881 yılında Selânik’te, Kocakasım Mahallesi Islâhhâne Caddesi’ndeki üç katlı bir evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım’dır.
1905-1910
1905’te Şam’da 5. Ordu emrinde görev yaptı. 1907’de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) olup Manastır’a, III. Ordu’ya atandı. 19 Nisan 1909’da İstanbul’a giren Hareket Ordusu’nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı. 1910 yılında Fransa’ya gönderildi. Picardie Manevraları’na katıldı.
1911
İtalyanlar’ın Trablusgarp’a hücumu ile başlayan savaşta Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı. 22 Aralık 1911’de İtalyanlar’a karşı Tobruk Savaşı’nı kazandı.
1912
Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır’daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne’nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü. 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliği’ne atandı. Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi.
Mustafa Kemal, 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ’da görevlendirildi. 1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı’nda, Çanakkale’de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletleri’ne “Çanakkale geçilmez!” dedirtti.
18 Mart 1915
Çanakkale Boğazı’nı geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası’na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915’te Arıburnu’na çıkan düşman kuvvetlerini Mustafa Kemal’in komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı’nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. İngilizler 6-7 Ağustos 1915’te Arıburnu’nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal, 9-10 Ağustos’ta Anafartalar Zaferi’ni kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos’ta Kireçtepe, 21 Ağustos’ta II. Anafartalar zaferleri takip etti.
Çanakkale Savaşları’nda Mustafa Kemal’in askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!” sözleri cephenin kaderini değiştirmiştir.
15 Ağustos 1918
Halep’e 7. Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı.
Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından bir gün sonra 31 Ekim 1918’de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu
ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918’de İstanbul’a gelip Harbiye Nezâreti’nde (Bakanlığında) göreve başladı.
Biyografi
Öğrenim Yılları
Öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi’nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi’ne geçti. Bir süre Rapla Çiftliği’nde dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik’e dönüp okulunu bitirdi. Selânik Mülkiye Rüştiyesi’ne kaydoldu. 1893 yılında Askeri Rüştiye’ye girdi. Bu okuldaki Matematik öğretmeni Mustafa Bey, adına “Kemal”i ilave etti. 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri İdâdisi’ni bitirip İstanbul’da Harp Okulu’nda öğrenime başladı. 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu. Harp Akademisi’ne devam etti. 11 Ocak 1905’te yüzbaşı rütbesiyle akademiyi tamamladı. Mustafa Kemal Paşa 24 Nisan 1920’de yaptığı konuşmada; “Kesin zafere ulaşılıp İstanbul kurtarıldıktan sonra padişahın durumu TBMM’ce konulacak yasa ile belirlenecektir” öngörüsünde bulundu. Böylece padişah, TBMM ile Türk Ulusunun vereceği karara uymak zorunda bırakıldı ve Cumhuriyetin kuruluşunun ilk adımları atıldı. 20 Ocak 1921’de ilk anayasanın kabulü ile “Egemenlik kayıtsız, koşulsuz ulusundur. Yürütme ve yasama yetkisi Türk Ulusu adına TBMM’de toplanmıştır” ilkeleri ile adım adım cumhuriyete yaklaşıldı. Meclis, 29 Ekim 1923 Pazartesi saat 18.00’da İsmet İnönü başkanlığında toplandı. Anayasa Komisyonu tarafından sunulan ve anayasa değişikliğini içeren teklif acilen görüşülmesi için gündeme kaydedildi. Aynı günün akşamı saat 20.30’da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla tasarı kabul edildi. Cumhuriyetin ilanı “Yaşasın Cumhuriyet” sesleri ve alkışlarla karşılandı.
Milli Mücadele
İtilaf Devletleri’nin işgale başlamaları üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. 22 Haziran 1919’da Amasya’da yayımladığı genelgeyle “Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararlılığının kurtaracağını” ilan edip Sivas Kongresi’ni toplantıya çağırdı. 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi’ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 1919’da Ankara’da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla Türkiye Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi. TBMM, Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı. Kurtuluş Savaşı, 15 Mayıs 1919’da Yunanlılar’ın İzmir‘i işgali sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. I. Dünya Savaşı’nın galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yı Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu. Kuvâ-yı Milliye - Ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı.
Vefatı ve Anıtkabir’e Taşınması
10 Kasım 1938 saat 09.05’te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul’da, Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi’nde toprağa verildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü ebedi istirahatgâhına taşındı.
Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız.
Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.
Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız
bu yeterlidir.
Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir.